Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anne olmak mı yoksa Baba olmak mı zor?

 Anne olmak kolay ancak baba olmak zordur. Kastettiğim şey rol açısından bir kıyaslama değil, çocukla ilişki kurmak. Çocukla ilişki kurmak açısından kıyaslama yaptığımızda annelik biyolojik bir tabana dayandığı için ilişki kurmak daha kolaydır, baba olmak ise daha zordur. Annelik hormonu vardır, içgüdüseldir yani biyolojik bir altyapı desteği var olmakla beraber annelik öğrenilmiş değildir. Ancak babalık hormonu yoktur ve içgüdüsel bir desteğe dayanmaz. Baba olmak bir öğrenmedir. Baba çocuğuyla ilişki kurarak, emek harcayarak, zaman geçerek çocuğa temas eder. Bu zamanla gelişen bir şeydir. Yani emek gerektirir. Oysa annelik daha çocuk doğmadan biyolojik alt yapının güdümünde hazır olarak vardır. Elbette annelik dürtüsünün emeğimi yok saymıyorum. Kastettiğim şey bu niteliklerin kazanılması. Anne bu vasfı kendisi edinmez ancak baba öğrenerek, zihinsel bir çaba gösterip ilişki kurarak bu babalık sıfatını edinir, kazanır. Dolayısıyla burada anne-baba öneminden ziyade bu fonksiyonların kaza

Oy kullanmak üzerine

 Gene bir oy verme seremonisi ile karşı karşıyayız. Devlet mekanizması tarafından halkın hatırlandığı ve nihayet halkın fikrini sorulduğu bir demokrasi şöleninin(!) yıl dönümüne gelmiş bulunmaktayız. Hayret 5 yıllık süreçte milletini hatırlamayan devlet mekanizması nihayet millete -yasal ödev- diye çağrıda bulunuyor. Ve bu çağrı ne yazık ki sadece baştakilerin değişip değişmemesi üzerine yapılacak olan seçimde, yaklaşık 40 saniyelik süreyle oy kabinlerinde fikrimize danışılacaktır. Kendi devletinde sadece oy kabinlerinde 30-40 saniye kadar özgür olmak ne kadar da trajedi öyle değil mi? Sadece seçilmişleri seçme konusunda olan bu kısıtlı özgürlüğe katılarak, bir oyla politikleşme döngüsündeyiz. Ne oluyor? Demokrasi diye halkın kendisini yönetme ritüelinde zaten önümüze sunulan seçilenlerin listesini bizden seçmemizi bekliyorlar. Sadece efendisini, tabiri caizse çobanını ha pardon yöneticisini seçmekte özgür(!) olan biz halkın hatırlandığı vakitlerde ne yazık ki adayları konuşmaktan, pa

Acı pornografisi

 Pornografi dediğimiz zaman bizim aklımıza ilkin cinsellik geliyor. Cinsel pornografi akla geliyor. Halbuki pornografi dediğimiz zaman anlamamız gereken şey, bir şeyin çıplaklaştırılması, açık seçik hala getirilmesi ve görsel olarak çıplak hale getirilmesidir. Dolayısıyla bu bağlamda acının da pornografisi olur, işkencenin de pornografisi olur, şiddetin de pornografisi olur, gücün de pornografisi olur. Ve bu kullanılan pornografik içerikler; acının, gücün, şiddetin dediğimiz pornografi türevleri cinsel pornografiden çok daha yaygındır. Çünkü bunlar serbesttir, yasak değildir, medyada açık seçiktir ve kamuya açıktır bunlar. Dolayısıyla daha yaygın alıcısı olan ve daha fazla satıcısı olan bir sektördür, acı ve şiddet pornografisi. Acı pornografisi nedir? Acıyı yaşamamıza engel olan veya acıyı acıyla bastırmaya yönelik bir manipülasyon olup, yas ile mesafe koyan ve bizi olağana davet eden bir şimdiye hapsetme stratejisidir. Temel motivasyonu toplumun acısını deşarj etmeye yönelik bir tera