Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Evlilik aşkı öldürür" sözü aslında ne anlama geliyor?

Bir yaygın söz olan şu "evlilik aşkı öldürür" sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. Kitaplardan tut da sinemaya kadar sanata konu olan bu lafzın muhtevası nedir? Aşıklar için evlilik hayali bir mutlu son olarak hayal edilirken nihayetinde neden bu evlilik aşkı öldürmektedir? Nasıl oluyor da bu kehanet şaşmaz?  Peki böylesi güzel bir hayal, nasıl olur da aşıkların temel arzusu ve hedefi olan  şu evlilik eylemi aşkı öldürebilir ki? "Evlilik aşkı öldürür" denilirken ne kastedilmiştir? Evlilik aşkı nasıl  öldürüyor? Bunu irdeleyelim. Bu kehaneti anlamak için öncelikle aşkın ne olduğu ve evliliğin de ne olduğuna dair bir göz gezdirmemiz gerekiyor. Ancak olguların iç yüzüne bakarak ve sorunun kökenine inerek var olan komplike durumları anlayabiliriz öyle değil mi? Mesela hiç evliliğin tarihçesine yani nasıl tezahür ettiğine baktınız mı? Ya da aşkın ne olup olmadığına dair bir analiz yaptınız mı? Zira teorikte bilinen aşkla ve yaşanan aşklar arasında bayağı farklar bulunmakta.

Sohbet ve tartışmak üzerine

Nerde nasıl davranacağımız konusunda her şeyde bile bir ilim gerekmektedir. Görgü kurallarından tut da nasıl nefes alıp vereceğimiz, ses tonumuza ve en ince noktalara kadar bir ilim gerektiriyor. Biliyoruz ki biz insan ırkı iletişimi dil ile sağlarız. Dil ile konuşur,dil ile düşünce üretir ve dil ile anlaşırız. Bu iletişim olgusuyla iletişim erdemliği de aşikar. Argo tabirler veyahut bağırma ile iletişimi hödükleştirmenin hiç etik olmadığı hatta ve hatta taciz/tecavüz/psikolojik taciz olduğunu da bugün psikoloji biliminden öğrenmekteyiz. İletişimi sağlayamıyoruz. Konuşmayı bilmiyor,sohbeti yanlış yapıyor ve tartışmayı  hiç bilmiyoruz. Gelin bu konuyu irdeleyelim. Öncelikle sohbet ve tartışmayı etimolojik olarak inceleyelim. - Sohbet etmek nedir ? "Karşılıklı olarak dereden tepeden, arkadaşça, dostça konuşarak hoşça vakit geçirmek. Sohbet için; *Karşılıklı istek *Hoşça vakit geçirmek Sağlıklı ve makul bir sohbetin olması için tanımından da bakılacağı gibi karşılıklı i

Kuran'da namaz diye bir ritüel yoktur.

Bu yazımda çok hasas ve bir o kadar da birçok inançta var olan "namaz" ritüelinin Kuran'da yeri olup olmadığını açıklamaya çalışacağım. Bu yazının referansı yaşanılan din değil  sadece Allah'ın ayetleri esas alınacaktır. Çünkü öne sürmüş olduğum yargı namazın sadece Kuran'da olup olmadığı ile ilgilidir. Dini ritüel olan namazın kökeni ve tarihçesi nedir? Namaz sadece İslam'a mı özgüdür? Kuran' da namaz var mıdır? Kuran'da namaz mı geçiyor?.. Kalıplaşmış ve binlerce yıllık süregelen olguları değiştirmek ve de onun yanlış olduğunu beyan etmek oldukça güç görünüyor. Güce ve çoğunluğa tapan toplumlarda böyle bir teşebbüste bulunmak, bırak karamaları öldürülmeye kadar bile gider. Ama biz hakikat yolcuları ölümü bile göze alarak ve tırsmayarak doğru bildiğimiz yolda gitme cürettine sahibiz. Aksi takdirde bu günlere( gelişim ve teknolojiye) nasıl gelebilirdik?... Öncellikle Kuran'da namaz kavramı değil  salât geçmektedir. Lakin mealcilerin çoğu  sa