Bir yaygın söz olan şu "evlilik aşkı öldürür" sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. Kitaplardan tut da sinemaya kadar sanata konu olan bu lafzın muhtevası nedir? Aşıklar için evlilik hayali bir mutlu son olarak hayal edilirken nihayetinde neden bu evlilik aşkı öldürmektedir? Nasıl oluyor da bu kehanet şaşmaz? Peki böylesi güzel bir hayal, nasıl olur da aşıkların temel arzusu ve hedefi olan şu evlilik eylemi aşkı öldürebilir ki? "Evlilik aşkı öldürür" denilirken ne kastedilmiştir? Evlilik aşkı nasıl öldürüyor? Bunu irdeleyelim. Bu kehaneti anlamak için öncelikle aşkın ne olduğu ve evliliğin de ne olduğuna dair bir göz gezdirmemiz gerekiyor. Ancak olguların iç yüzüne bakarak ve sorunun kökenine inerek var olan komplike durumları anlayabiliriz öyle değil mi? Mesela hiç evliliğin tarihçesine yani nasıl tezahür ettiğine baktınız mı? Ya da aşkın ne olup olmadığına dair bir analiz yaptınız mı? Zira teorikte bilinen aşkla ve yaşanan aşklar arasında bayağı farklar bulunmakta.
Bilinenden kurtulmak.