Ana içeriğe atla

Sohbet ve tartışmak üzerine

Nerde nasıl davranacağımız konusunda her şeyde bile bir ilim gerekmektedir. Görgü kurallarından tut da nasıl nefes alıp vereceğimiz, ses tonumuza ve en ince noktalara kadar bir ilim gerektiriyor.
Biliyoruz ki biz insan ırkı iletişimi dil ile sağlarız. Dil ile konuşur,dil ile düşünce üretir ve dil ile anlaşırız. Bu iletişim olgusuyla iletişim erdemliği de aşikar. Argo tabirler veyahut bağırma ile iletişimi hödükleştirmenin hiç etik olmadığı hatta ve hatta taciz/tecavüz/psikolojik taciz olduğunu da bugün psikoloji biliminden öğrenmekteyiz.

İletişimi sağlayamıyoruz. Konuşmayı bilmiyor,sohbeti yanlış yapıyor ve tartışmayı  hiç bilmiyoruz. Gelin bu konuyu irdeleyelim.
Öncelikle sohbet ve tartışmayı etimolojik olarak inceleyelim.

- Sohbet etmek nedir ?

"Karşılıklı olarak dereden tepeden, arkadaşça, dostça konuşarak hoşça vakit geçirmek.

Sohbet için;
*Karşılıklı istek
*Hoşça vakit geçirmek

Sağlıklı ve makul bir sohbetin olması için tanımından da bakılacağı gibi karşılıklı istek ve hoşça vakit geçirmek gerekiyor. Ne yazık ki iletişime geçeceğimiz insanla  tevazuyla sohbete açık mı değil mi diye bir müsade almayıp direkt sohbete bulundurma sohbet değil zorbalıktır. Çünkü sohbet karşılıklı istek gerekmektedir. Sadece kendini baz alarak sohbete ikna etmek taciz ve tecavüzdür. Bu taciz ve tecavüzü yazımın devamında açıklayacağım.

- Tartışmak nedir ?

Belli bir konuda, karşılıklı olarak, birbirine karşıt görüşler öne sürüp bunları savunmak.

* Karşılıklı olarak.

Bir taraf istemiyorsa bunun adı ne oluyor?

Tartışmıyoruz.
Sohbet etmiyoruz.
Ne yapıyoruz burada biz?
Ezmeye çalışıyoruz.
Yok etmeye çalışıyoruz.


Sadece kendi fikrini beyan etmek isteyenler bunu kendi alanlarında veya sayfalarında yapıyor.
Şahıslara takılmış olanlar ezmek için onlara saldırıyor.

- Taciz etmek nedir?

"canını sıkma, tedirgin etme, rahatsızlık verme"

Neler tacizdir?
* Sohbet etmek istemediğiniz halde ısrar edenler,
* Tartışmak istemediğiniz halde ısrar edenler,
* Yapmak istemediğiniz halde yapmanızı isteyenler,
sizi rahatsız etmektedir.
Yani taciz etmektedir.

Tacizi sadece cinsellik olarak alıp kendinizi tacizci olmadığınız konusunda kandırmayın.

Tecavüzü (sınırı aşma) de zaten sadece cinsellik olarak almayı bırakmalısınız.

Ne kadar tacizcisiniz.
Ne kadar tecavüzcüsünüz.
Oturun, düşünün..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sağcılık ve Solculuk nedir arasındaki farklar ve tarihsel kökeni..

Sahi siyasetteki "Sağcı" ve "Solcu" Kavramları Nerden Geliyor? Tarihsel kökeni nedir? Kendini, ‘Ben sağcıyım’ veya ‘solcuyum’ diye nitelendirilen arkadaşlar, şöyle bir toplanın bakalım. Sağcı kimdir, solcu kime denir, hep beraber öğrenelim; Sağcılık ve solculuk kavramlarının kökenini Fransız ihtilaline kadar geri götürebiliriz. Fransız ihtilalinin çalkantılı dönemlerinde 16.Laouis karışıklıkların daha fazla büyümemesi için halkı toplantıya çağırmıştı. Adı her ne kadar halk meclisi olsa toplantıda son söz ve veto hakkı kralın elindeydi. Halk ekmek derdindeyken,kral,soylular ve kilise varolan haklarını koruma ve daha fazlasını elde etme arzusundaydı. Bu mecliste kralın sağındakiler var olan düzeni savunurken,solundaysa halk destekçisi yenilikçiler vardı. Şöyle ki meşrutiyetçiler yani kralın yerinde kalmasını fakat bir meclisle yönetimi paylaşmasını savunanlar sağ tarafta oturuyorlardı. Muhafazakarlardı ve radikal değişim taraftarı değillerdi. Solda ...

Sevgi tüm kötülüklerin kaynağıdır.

B ugüne kadar hayatımıza çocukluktan itibaren tüm kavramsal etik değerleri hiç sorgulamadan, iç İnsanlık tarihi boyunca ihtiyaç duyduğumuz ve mukaddes bir duygu olan sevginin ne kadar elzem bir tutum olduğu inkar edilemez bir gerçekliktir öyle değil mi? Peki sevginin iyilikle ve kötülükle ilişkisi nedir? Sevgi iyi midir kötü müdür? Sevgi kötülüğe dönüşebilir mi? Ne yazık ki evet. Sevdiği bir kadını bir erkek neden öldürür? Para ve güç sevgisi nedeniyle neden zulümler revaçta? Çocuk sevgisiyle ebeveynlerin çocuklarına olan faşizmi hiç de azımsanmayacak değildir. O halde neden? Sevgi tüm insanlığı kapsayan bir durum değil midir? Ne yazık ki pek de kapsayıcı görünmüyor. Çünkü birine ya da birilerine yahut bir gruba, dine, ideolojiye sevgi beslediğiniz vakit onun karşıtı olan her şeyin karşısında olup hatta nefret edersiniz. Sevginin seçim olduğu her halükarda apaçık olup beraberinde karşıtını oluşturduğu ve bununla beraber, bölünmelere yol açtığını ifade edebilir miyiz? Marks’ın sözleri i...

Kuran'da namaz diye bir ritüel yoktur.

Bu yazımda çok hasas ve bir o kadar da birçok inançta var olan "namaz" ritüelinin Kuran'da yeri olup olmadığını açıklamaya çalışacağım. Bu yazının referansı yaşanılan din değil  sadece Allah'ın ayetleri esas alınacaktır. Çünkü öne sürmüş olduğum yargı namazın sadece Kuran'da olup olmadığı ile ilgilidir. Dini ritüel olan namazın kökeni ve tarihçesi nedir? Namaz sadece İslam'a mı özgüdür? Kuran' da namaz var mıdır? Kuran'da namaz mı geçiyor?.. Kalıplaşmış ve binlerce yıllık süregelen olguları değiştirmek ve de onun yanlış olduğunu beyan etmek oldukça güç görünüyor. Güce ve çoğunluğa tapan toplumlarda böyle bir teşebbüste bulunmak, bırak karamaları öldürülmeye kadar bile gider. Ama biz hakikat yolcuları ölümü bile göze alarak ve tırsmayarak doğru bildiğimiz yolda gitme cürettine sahibiz. Aksi takdirde bu günlere( gelişim ve teknolojiye) nasıl gelebilirdik?... Öncellikle Kuran'da namaz kavramı değil  salât geçmektedir. Lakin mealcilerin çoğu  sa...