Yazımın başında belirtmek isterim ki; bu yazı hiçbir varlığı inkar etmiyor, hiçbir cinsiyete ve hiçbir ideolojiye hizmet edası taşımıyor. Bir cinsiyete karşı öfke ya da karalama amacı da gütmemektedir. Bu yazı sadece farkındalık ışığıyla sizlere yeni bir perspektif sunarak, gerçeğin cesetlerini analiz etme penceresi izlenimi vermektedir. Öncelikle doğada dişi vardır kadın diye bir şey yoktur. Kadınlaşma süreci zamanın anlam yaratma işlevinde tezahür etmiştir. Bizler, dişinin üzerine rol ve biçimler katarak kendi emellerimiz doğrultusunda dişiyi kadınlaştırıyoruz. Anlam yükleme öznesi olarak biz insanlar, rol ve biçimlerle ötekinin iradesi dışında - onu özne olarak baz almadan- dişiliğin fıtratını bozarak ne yazık ki onu özündenden koparmış bulunmaktayız. Ne demek kadın yoktur? Bunu anlamak için varlık(isim) ve sıfat konusunu açmak lazım. Sıfat varlıkları nitelemenin adıdır. Bir varlığın nitelikleri yani bir bakıma onun özellikleri olur. Örnek veriyorum; yakışıklılık bir sıfattır. Bu sı
Bilinenden kurtulmak.