Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Felsefede bazı prensipler | Usturalar

Felsefenin Usturaları ve İlkeleri: Yaşamı Anlamlandıran Keskin Araçlar Felsefe, evreni, yaşamı ve insanın varoluşunu anlamaya yönelik çabaların bilimidir. Bu süreçte, düşünceleri derinlemesine incelemek ve karmaşık sorunları çözmek için geliştirilmiş bazı prensipler ve "usturalar" rehberlik eder. Bu kavramlar, yalnızca felsefi tartışmalarda değil, aynı zamanda günlük yaşamın pratik meselelerinde de uygulanabilir. Gelin, bu usturaları ve ilkeleri daha yakından tanıyalım ve onların zihinsel bir pusula olarak nasıl kullanılabileceğini inceleyelim. 1. Giriş: Usturaların Amacı ve Önemi Felsefi usturalar, düşüncenin gereksiz karmaşıklıklardan arındırılmasını ve olayların daha net bir şekilde anlaşılmasını sağlar. "Ustura" kelimesi burada, fazla olanı kesip atma metaforu olarak kullanılır. Ockham'ın Usturası’ndan Einstein'ın Usturası’na kadar uzanan bu prensipler, yalnızca teorik düşünceyi değil, hayatın her alanını daha anlaşılır hale getirir. Ancak bu prensipleri...

DÜNYADA SOVYETLER BİRLİĞİ'NİN EKSİKLİĞİ

Dünya Sovyetler Birliği'nin Eksikliğini Ziyadesiyle Hissediyor Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından, dünya sistemi radikal bir dönüşümden geçti. Bir yanda kapitalist Batı’nın hegemonyası daha da güçlenirken, diğer yanda Sovyetler’in sağladığı anti-emperyalist denge ve sosyalist alternatif ortadan kalktı. Bugün, bu eksiklik çeşitli boyutlarda hissedilmektedir. Bu makale, Sovyetler Birliği’nin yokluğunun dünyaya etkilerini ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel açılardan inceleyerek, bu eksikliğin ne anlama geldiğini tartışacaktır. 1. Anti-Emperyalist Denge Unsuru Sovyetler Birliği, Soğuk Savaş boyunca dünya siyasetinde bir denge unsuru olarak görev yaptı. Özellikle ABD ve Batı bloğunun küresel hegemonyasına karşı bir alternatif sunarak, bağımsız ülkelerin kendi yollarını çizebilmeleri için bir alan açtı. Sovyetler Birliği’nin olmadığı günümüz dünyasında, ABD’nin tek kutuplu hegemonyası nedeniyle askeri müdahaleler, işgaller ve siyasi müdahaleler olağan hale gelmiştir. Ö...