Ana içeriğe atla

Evrim ve Kur'an

Bu yazımda  İslam düşünce tarihinde yalnız kalmış bir fikri damardan kısaca bahsetmek istiyorum.


Çok bilinmese de evrimin ilk adımları El-Cahiz adında bir İslam bilgini tarafından, Charles Darwin'in teorisinden bin yıl kadar önce atıldı.
Sekinzinci yüzyıl sonlarında Basra'da doğan El-Cahiz'in en ünlü eserlerinden biri Kitab el-Hayavan (Hayvanlar Kitabı)'dır. El-Cahiz bu kitapta yaşadıkları çevrenin canlıların hayatta kalma olasıklarına etkisini incelemiş ve evrim kuramının ilk örneklerinden birini ortaya koymuştur. Malezya İslam Üniveristesi öğretim görevlisi * El-Cahiz'in Darwin'den bin yıl önce evrimi gözlemleyebildiğini savunan müslüman bilim insanlarından bir tanesi. Dargan'a göre El-Cahiz "hayvanların türlerinin devamını sağlayabilmesi için çevresel faktörlerin organizmalarını etkilediğini ve yeni karakteristikler geliştirebileceğini, üreme yoluyla bu karakteristikleri yeni nesillere aktardığını," kısaca evrimi gözlemleyebildi. Dargan Kur'an'ın evrimle çelişmediğini Ankebut suresinin 20. ayetinden bir örnekle açıklıyor:

" Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın" 

Dargan ayette "nasıl" kelimesinin geçmesini tanrının yaradılışı nasıl düzenlediğini insanların anlaması için, evrime bir gönderme olarak algılanabileceğini savunuyor.

Birûni (öl. 1061): Büyük ansiklopedik İslam filozofu… Jeo-kimyasal ve Jeo-biyolojik evrim diyebileceğimiz bir görüşü savunmaktaydı. Biruni’ye göre evrenin tekevvünü Allah’ın öyle irade etmesi sonucunda jeo-kimyasal ve biyolojik bir evrimin sonucudur. Allah’ın ezeli planına göre evren, genel jeo-kimyasal evrimler geçirmektedir. Bu esnada, uygun şartlar oluştuğunda madenler ve canlı türler birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmaktadır. Her bir jeo-kimyasal zaman kendi türlerini ortaya çıkarmaktadır.

İbn Miskeveyh (öl. 1030): İslam tarihinde ilk ahlak filozofu…Ona göre varlığın hiyerarşik mertebelenişi, ana hatlarıyla en aşağıdan başlamak üzere inorganik cisimler, bitkiler, hayvanlar, insanlar ve melekler şeklindedir. Dolayısıyla basitten karmaşığa, inorganik olandan organizmaya, fiziki olandan metafizik olana doğru yükselen hiyerarşik bir yapı söz konusudur. Her mertebe ayrıca kendi içinde çok sayıda katmanlara ayrılmaktadır.

İbni Tufeyl (öl. 1185): ve İbni Nefis’in (öl. 689/1288) aynı adlı romanları Hay bin Yakzan ise insanın menşei hakkında tabiatçı bir teoriyi savunmaktaydı. Her iki romanda da tabiatın çocuğu olarak, annesiz-babasız, toprak ve çamurdan kimyevi/biyolojik tepkimelerle canlı haline gelen Hay bin Yakzan aslında Adem’in yaratılışını anlatmaktadır.

İbni Haldun (öl. 1406): Tarihçi, siyasi filozof ve sosyolog… İbni Haldun Mukaddimesi’nde açıkça “Hurma ve üzüm ağacı sedef ve salyangoza, maymun insana, insan meleğe insilah edebilir” görüşünü savunmaktadır. Burada “insilah” kelimesi daha iyiye geçme, tekamül, transformasyon, dönüşüm, reform, değişim vb. anlamlara geliyor.


Ben bunları mutlak doğruluk kaynakları olarak görmüyorum.

“Ya yanılmışlarsa?” sorusunu herkese olduğu gibi bunlara da soruyorum.

Gelin önyargısız okuyalım, düşünelim ve araştıralım. Hakikatı ortaya çıkarmanın yolu ve yöntemi budur. Körü körüne taklit, önyargı ve inkara şartlanmışlık değil

Evrimin ipuçları Kur'an'da verilmiş olabilir mi?
Enbiya 30; İnkâr edenler, göklerle yerin bitişik olduğunu görmediler mi? Sonra biz, o ikisini birbirinden ayırdık. ve her canlıyı sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mı?

Bilindiği üzere insan vücudundaki su oranı %50 ile %90 arasında değişir. Bununla birlikte evrime göre de yaşamın kökeni sudur. İlk canlılar suda oluşmuştur.

Nur 45 Ve Allah, bütün hayvanları sudan yarattı. Onların bir kısmı karnı üzerinde, bir kısmı iki ayağı üzerinde, bir kısmı da dört ayağı üzerinde yürür. Allah dilediği şeyi yaratır. Muhakkak ki Allah, her şeye gücü yetendir.

Bu ayet de evrimsel perspektiften bakarak yorumlamaya müsait ayetlerden biri. Yaşamın sudan karaya çıkışını anlattığı şeklinde algılamak gayet mümkün.

Müminun 12 ve Secde 7, 8, 9
Andolsun ki biz insanı özel bir çamurdan yarattık. (Müminun 12)

Yarattığı her şeyi güzel yaratan; insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu basit bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip kendi ruhundan ona üfleyen, sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yaratan Allah’tır. Ne kadar az şükrediyorsunuz. (Secde 7, 8, 9)

Bu ayetlerde önce insanın biçimini almasından daha sonra duyular ve duyguların oluşumundan bahsediyor. Fakat bunların birdenbire olduğu ile ilgili net bir ifade yok. Yani bu ayetlerin bir süreci anlatıyor olması gayet mümkün.

Kuran'ı Kerim'de insan süresinin 1.ayetinde,insan üzerinde anılmaya değer bir varlık değil iken üzerinden uzun yıllar geçmemiş midir,diyor. Burdan insanın biçimden biçime yani evrimden evrime tezahür edildiği öngörülebilir. Ayet apaçık.

Nuh 14.)Ve O, sizi halden hale (çeşitli hallerden) geçirerek yaratmıştır.

Evrimden mi bahsediliyor acaba?

Ben Kur 'an da evrim teorisi var demiyorum yok da demiyorum. Hüküm koyma yetkim yok ve ben el Alim değilim,el Alim olan Allah'tır. Yani hüküm koyucu ve mutlak doğruyu bilen Yüce Allah'tır. Ben yazımda sizlere sadece perspektif sunmaya çalıştım. Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sağcılık ve Solculuk nedir arasındaki farklar ve tarihsel kökeni..

Sahi siyasetteki "Sağcı" ve "Solcu" Kavramları Nerden Geliyor? Tarihsel kökeni nedir? Kendini, ‘Ben sağcıyım’ veya ‘solcuyum’ diye nitelendirilen arkadaşlar, şöyle bir toplanın bakalım. Sağcı kimdir, solcu kime denir, hep beraber öğrenelim; Sağcılık ve solculuk kavramlarının kökenini Fransız ihtilaline kadar geri götürebiliriz. Fransız ihtilalinin çalkantılı dönemlerinde 16.Laouis karışıklıkların daha fazla büyümemesi için halkı toplantıya çağırmıştı. Adı her ne kadar halk meclisi olsa toplantıda son söz ve veto hakkı kralın elindeydi. Halk ekmek derdindeyken,kral,soylular ve kilise varolan haklarını koruma ve daha fazlasını elde etme arzusundaydı. Bu mecliste kralın sağındakiler var olan düzeni savunurken,solundaysa halk destekçisi yenilikçiler vardı. Şöyle ki meşrutiyetçiler yani kralın yerinde kalmasını fakat bir meclisle yönetimi paylaşmasını savunanlar sağ tarafta oturuyorlardı. Muhafazakarlardı ve radikal değişim taraftarı değillerdi. Solda ...

Sevgi tüm kötülüklerin kaynağıdır.

B ugüne kadar hayatımıza çocukluktan itibaren tüm kavramsal etik değerleri hiç sorgulamadan, iç İnsanlık tarihi boyunca ihtiyaç duyduğumuz ve mukaddes bir duygu olan sevginin ne kadar elzem bir tutum olduğu inkar edilemez bir gerçekliktir öyle değil mi? Peki sevginin iyilikle ve kötülükle ilişkisi nedir? Sevgi iyi midir kötü müdür? Sevgi kötülüğe dönüşebilir mi? Ne yazık ki evet. Sevdiği bir kadını bir erkek neden öldürür? Para ve güç sevgisi nedeniyle neden zulümler revaçta? Çocuk sevgisiyle ebeveynlerin çocuklarına olan faşizmi hiç de azımsanmayacak değildir. O halde neden? Sevgi tüm insanlığı kapsayan bir durum değil midir? Ne yazık ki pek de kapsayıcı görünmüyor. Çünkü birine ya da birilerine yahut bir gruba, dine, ideolojiye sevgi beslediğiniz vakit onun karşıtı olan her şeyin karşısında olup hatta nefret edersiniz. Sevginin seçim olduğu her halükarda apaçık olup beraberinde karşıtını oluşturduğu ve bununla beraber, bölünmelere yol açtığını ifade edebilir miyiz? Marks’ın sözleri i...

Kuran'da namaz diye bir ritüel yoktur.

Bu yazımda çok hasas ve bir o kadar da birçok inançta var olan "namaz" ritüelinin Kuran'da yeri olup olmadığını açıklamaya çalışacağım. Bu yazının referansı yaşanılan din değil  sadece Allah'ın ayetleri esas alınacaktır. Çünkü öne sürmüş olduğum yargı namazın sadece Kuran'da olup olmadığı ile ilgilidir. Dini ritüel olan namazın kökeni ve tarihçesi nedir? Namaz sadece İslam'a mı özgüdür? Kuran' da namaz var mıdır? Kuran'da namaz mı geçiyor?.. Kalıplaşmış ve binlerce yıllık süregelen olguları değiştirmek ve de onun yanlış olduğunu beyan etmek oldukça güç görünüyor. Güce ve çoğunluğa tapan toplumlarda böyle bir teşebbüste bulunmak, bırak karamaları öldürülmeye kadar bile gider. Ama biz hakikat yolcuları ölümü bile göze alarak ve tırsmayarak doğru bildiğimiz yolda gitme cürettine sahibiz. Aksi takdirde bu günlere( gelişim ve teknolojiye) nasıl gelebilirdik?... Öncellikle Kuran'da namaz kavramı değil  salât geçmektedir. Lakin mealcilerin çoğu  sa...