Ana içeriğe atla

Kur 'an asla bilimle çelişmez.

DİN BİLİMLE ÇELİŞMEZ

Ne demişti Albert Einstein: dinsiz bilim,bilimsiz din olmaz.

Bazı kişiler dine olan düşmanlıkları sebebiyle aklı hiçe sayarcasına dinin bilime engel olduğunu ve ikisinin bir yerde olamayacağını savunurlar. Bu düşünce bağnaz/yobaz anlayış için belki doğrudur.
Örneğin dejenere olmuş hristiyanlıkta bilime karşı çıkılmış, insanlar kitap okuyor diye yargılanmış ve diri diri yakılmıştır. Bunun üzerine Avrupa’da bilim adamlarınca dine karşı bir düşmanlık ve karşı koyma görülmüş, kiliseye karşı bir savaş açılmiş, din bilim ve hayattan uzaklaştırılmıştır. Bu onlar için geçerli bir sebeptir.
Peki bizler için yani islam Ülkeleri içinde öyle mi olmalıdır?

Günümüzde İslam Ülkeleri, Kuran’da ki gerçek İslam’dan uzaklaşıp, bağnaz bir müşrik sistemle iç içe yaşadıkları için bilimden hatta sanattan, estetikten, güzel ahlaktan ve hoşgörüden tamamen uzak yaşamaktadırlar. Oysa geçmişe dönüp baktığımzıda İslam tarihinde tam da Kuran ahlakına uygun olarak bilimle ilgilenen ve ilklere adını yazdıran birçok isimden bahsdebiliriz.
Sizlere birkaç örnek vermek istiyorum;

El-Kindi, Einstein'dan 1100 yıl önce 800 yılında, izafiyet teorisi ile uğraşır, Akşemseddin Pasteur ’dan 400 sene önce mikrobu bulmuştur. Ebul-Vefa Trigonometri’de tanjant, cotanjant, sekant, kosekant ’ı bulan büyük alimdir. Ebu Kamil Şü’ca Avrupaya matematiği öğretmiştir.Battani Trigonometrinin kaşifidir.İbn Firnas Wright kardeşlerden bin sene önce ilk uçağı yapıp uçmayı gerçekleştirmiştir. İbni Sina eserleri Avrupa üniversitesinde 600 sene ders kitabı olarak okutmuştur. Tıbbın babasıdır. AVRUPA ya göre adı AVICENNA’dır. Piri Reis 400 sene önce bugünküne en yakın dünya haritasını çizmiştir ve galile dünya dönüyor diye engizisyonda yargılanırken ondan yüzyıllarca önce Biruni dünyanın çevresini hesaplamış ve dönüşünü açıklamıştır.

Bu isimlerin hepsi Müslümandı ve o devirdeki Avrupa’nın yüzyıllarca ilerisindeydi. Buda gösterir ki İslamiyet hiçbir zaman bilime engel olmamış aksine teşvik etmiştir.



KUR 'AN BİLİMLE ÇELİŞMEZ 

●ZAMANIN FARKLILAŞMASI

Einstein`ın "rölativite kuramı"na göre zaman sabit bir ölçü değildir. Hıza bağlı olarak uzayıp kısalır. Kuran, "bir günü elli bin yıl" olan ve yine "bir günü bin yıl" olan farklı farklı zaman birimlerinden bahsederek, zamanın rölatif (göreceli) bir kavram olduğunu, Einstein`dan yüzyıllar önce açıklamaktadır.

"Melekler ve ruh ona süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir." (Mearic Suresi, 4)

"Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O`na yükselir." (Secde Suresi, 5)

●EVRENİN GENİŞLEMESİ

Astronomi biliminin henüz gelişmemiş olduğu bir dönemde, on dört asır önce indirilen Kur’an-ı Kerim’de evrenin genişlediğinden şöyle bahsedilir:

“Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.” (Zariyat Suresi: 47)


●DENİZLERİN BİRBİRİNE KARIŞMAMASI


Rahman Suresi 19. ve 20. ayetlerde şöyle buyrulmuş: “İki denizi birbirlerine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.”

Denizaltı araştırmaları ile ünlü Fransız bilim adamı Kaptan Jacques Cousteau denizlerdeki su engelleri ile ilgili yaptığı araştırmaların sonucunu şöyle anlatmaktadır:


"Bazı araştırmacıların farklı deniz kütlelerini birbirinden ayıran engellerin bulunduğuna dair ileri sürdükleri görüşleri inceliyorduk. Çalışmalar sonucunda gördük ki, Akdeniz'in kendine has tuzluluğu ve yoğunluğu var. Aynı zamanda kendine has canlıları barındırıyor. Sonra Atlas Okyanusu'ndaki su kütlesini inceledik ve Akdeniz'den tamamen farklı olduğunu gördük. Hâlbuki Cebeli Tarık Boğazı'nda birleşen bu iki denizin tuzluluk, yoğunluk ve sahip olduğu hayatiyet açısından eşit veya eşite yakın olması gerekiyordu..."

Daha nice örnekler verebiliriz ama bu Kuran'da ki bilimsel mucizeleri başka bir yazımda ele alacağım.

 Kuran'ı Kerim evrenin genişliyor dedi,bilim bunu ispatladı. Kuran gerçek ölüm yok dedi ahirette göç var dedi bilim ölümün bir illüzyon olduğunu ispatladı. Kuran hayat sadece bir oyun eğlence dedi bilim kuantum mekaniği ile ispatladı. Kuran parmak ucu dedi bilim parmak izi kimliğini ispatladı. Kuran 7 kat yer 7 kat gök dedi bilim bunuda ispatladı. Kuran evrenin başlangıç var dedi bilim bigbang ile bunuda ispatladı. Kur'an güneşin ayın bir yörüngesi var dedi bilim bunuda ispatladı. Kuran karadelik dedi bilim yine ispatladı. Kuran zaman göreceli  dedi  bilim bunu da  ispatladı vb.buna benzer bir çok bilimsel bulguyu Kuran yüzyıllar önce haber verdi ve dediği gibi çıktı şimdi aynı kuran işinlanmadan bahsediyor göreceksiniz bilim bunuda başaracak ey insanlar sizce bu kadar Kuran mucizesi bu kitabın Allah'ın kitabı olduğuna delil olarak yetmez mi daha ne inat ediyorsunuz büyüttüğünüz bilim sadece farkında olmadan Kur'an'a hizmet etti Kur'an'ın Allah'ın kitabı olduğunu yine bilimin kendisi ispat etti .

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgi tüm kötülüklerin kaynağıdır.

B ugüne kadar hayatımıza çocukluktan itibaren tüm kavramsal etik değerleri hiç sorgulamadan, iç İnsanlık tarihi boyunca ihtiyaç duyduğumuz ve mukaddes bir duygu olan sevginin ne kadar elzem bir tutum olduğu inkar edilemez bir gerçekliktir öyle değil mi? Peki sevginin iyilikle ve kötülükle ilişkisi nedir? Sevgi iyi midir kötü müdür? Sevgi kötülüğe dönüşebilir mi? Ne yazık ki evet. Sevdiği bir kadını bir erkek neden öldürür? Para ve güç sevgisi nedeniyle neden zulümler revaçta? Çocuk sevgisiyle ebeveynlerin çocuklarına olan faşizmi hiç de azımsanmayacak değildir. O halde neden? Sevgi tüm insanlığı kapsayan bir durum değil midir? Ne yazık ki pek de kapsayıcı görünmüyor. Çünkü birine ya da birilerine yahut bir gruba, dine, ideolojiye sevgi beslediğiniz vakit onun karşıtı olan her şeyin karşısında olup hatta nefret edersiniz. Sevginin seçim olduğu her halükarda apaçık olup beraberinde karşıtını oluşturduğu ve bununla beraber, bölünmelere yol açtığını ifade edebilir miyiz? Marks’ın sözleri i...

Sağcılık ve Solculuk nedir arasındaki farklar ve tarihsel kökeni..

Sahi siyasetteki "Sağcı" ve "Solcu" Kavramları Nerden Geliyor? Tarihsel kökeni nedir? Kendini, ‘Ben sağcıyım’ veya ‘solcuyum’ diye nitelendirilen arkadaşlar, şöyle bir toplanın bakalım. Sağcı kimdir, solcu kime denir, hep beraber öğrenelim; Sağcılık ve solculuk kavramlarının kökenini Fransız ihtilaline kadar geri götürebiliriz. Fransız ihtilalinin çalkantılı dönemlerinde 16.Laouis karışıklıkların daha fazla büyümemesi için halkı toplantıya çağırmıştı. Adı her ne kadar halk meclisi olsa toplantıda son söz ve veto hakkı kralın elindeydi. Halk ekmek derdindeyken,kral,soylular ve kilise varolan haklarını koruma ve daha fazlasını elde etme arzusundaydı. Bu mecliste kralın sağındakiler var olan düzeni savunurken,solundaysa halk destekçisi yenilikçiler vardı. Şöyle ki meşrutiyetçiler yani kralın yerinde kalmasını fakat bir meclisle yönetimi paylaşmasını savunanlar sağ tarafta oturuyorlardı. Muhafazakarlardı ve radikal değişim taraftarı değillerdi. Solda ...

Kuran'da namaz diye bir ritüel yoktur.

Bu yazımda çok hasas ve bir o kadar da birçok inançta var olan "namaz" ritüelinin Kuran'da yeri olup olmadığını açıklamaya çalışacağım. Bu yazının referansı yaşanılan din değil  sadece Allah'ın ayetleri esas alınacaktır. Çünkü öne sürmüş olduğum yargı namazın sadece Kuran'da olup olmadığı ile ilgilidir. Dini ritüel olan namazın kökeni ve tarihçesi nedir? Namaz sadece İslam'a mı özgüdür? Kuran' da namaz var mıdır? Kuran'da namaz mı geçiyor?.. Kalıplaşmış ve binlerce yıllık süregelen olguları değiştirmek ve de onun yanlış olduğunu beyan etmek oldukça güç görünüyor. Güce ve çoğunluğa tapan toplumlarda böyle bir teşebbüste bulunmak, bırak karamaları öldürülmeye kadar bile gider. Ama biz hakikat yolcuları ölümü bile göze alarak ve tırsmayarak doğru bildiğimiz yolda gitme cürettine sahibiz. Aksi takdirde bu günlere( gelişim ve teknolojiye) nasıl gelebilirdik?... Öncellikle Kuran'da namaz kavramı değil  salât geçmektedir. Lakin mealcilerin çoğu  sa...