Ak Delikler Aslında Nedir?
(Beyaz Delikler)
Felsefe bilgilerimizi yoklayalım. “Evrende her madde kendi içinde zıttını barındırır” görüşünü duymuşsunuzdur. İslam dini de, alemde her şeyin zıddıyla mevcut olduğunu açıkça ifade eder. “Her şeyden iki çift yarattık ki düşünüp anlayabilesiniz.” (Zariyat-49)
Ya da farklı derslerde “Hiçbir şey yoktan var olamaz ve vardan da yok olamaz. Sadece var olan enerji farklı bir enerjiye dönüşür.” veya “enerji korunumu” gibi şeyleri duymuşsunuzdur. İşte burada devreye evrende kaybolduğunu düşündüğümüz maddeler veya varlığı kanıtlanamayan olgular giriyor.
Evet her şeyin zıttı var ve bu durum kara delikler için de geçerli. Karadeliklerin zıddı ise ak delikler..
KARADELİKLER
Bildiğimiz üzere kara delik; kütlesi ve çekim kuvveti çok büyük olan bir yıldızın yakıtının bitmesi sonucu, bulunduğu uzay alanını büzüştürüp çökertmesiyle oluşan,ışık da dahil olmak üzere olay ufku (etki sınırı, maddenin artık kaçamadığı bölge) içerisindeki her şeyi içine çeken her şeyi yutan Uzay Bölgesidir.
Güneşimizden bile binlerce kat daha büyük olan yıldızların ölümüyle meydana geliyorlar. Yıldızların giderek sertleşen çekirdeği, kütle çekim kuvveti ve ışıma dengelerinin kırılmasına neden oluyor.
Bu kırılma anını ise süper nova olarak biliyoruz. Çökme sonucunda oluşan, ışıma yapmayan, saatte milyonlarca kilometre hızla dönen, çeperinin içinde nelerin döndüğünü hala bilmediğimiz tuhaf şeylere de kara delik diyoruz:
Peki ya kara deliklerin tam zıttı olan beyaz delikler? Hala onlardan birisini göremedik. Tıpkı kara deliklerde olduğu gibi varlıklarını teorik olarak, kağıt üzerinde kanıtlayabiliyoruz:
BEYAZ DELİKLER
Gerçekliği bilinmeyen ve matematiksel kuram olarak kalan beyaz delikler ise kara deliğin tam tersi etkiyle enerji olarak çıkmasıyla oluşan devasa parlak deliklerdir.
Bu noktada kara deliğin olay ufkundan kaçılamadığı gibi beyaz deliklere ise girmek mümkün değildir.
Kara delikten kaçamazsınız ama beyaz deliğe de giremezsiniz. Yani kara delik maddeleri yutarken beyaz delik onları geri tükürür. Beyaz delikler, inanılmaz derece parlaktır ve uzaya inanılmaz derecede radyasyon yayarlar.
Beyaz deliklerin kara deliklerin aksine kütle çekim kuvvetine değil, tam tersine bir itme kuvvetine sahip olduğu düşünülüyor.
Kara deliklere arttıkçe etkisi artan ve zamanın bile yavaşlamasına yol açan yer çekimi, beyaz delikler etrafında ters şekilde işliyor. Bir başka deyişle beyaz delikler çekmiyor itiyorlar. Yaklaştıkça itiş kuvvetlerinde de artış yaşanıyor.
Beyaz delikler kara deliklerin aksine isimlerini borçlu oldukları beyaz ışıklar saçıyorlar. Yani bir bakıma enerjiye sahipler, ışıma üretiyorlar. Bu da onların kara deliklerin aksine bir olay ufkuna sahip olmadıklarını ortaya koyuyor. Olay ufku, kara deliklerin dışında bulunan çepere verilen teorik bir isim ve ardında neler döndüğünü hala bilmiyoruz. Bu muazzam kütlenin içine giren cisimlerin başına nelerin geldiği net değil.
Hawking'in henüz kanıtlanamayan teorisine göre beyaz delikler, kara deliklerin çıkış noktası niteliğini taşıyorlar. Kendisine göre beyaz deliklerin sonsuz gücünün tek açıklaması bir şekilde kara deliklerle bağlantılı olmaları.
Bu da bizi bir başka teorik uzay oluşumuna, yani solucan deliklerine götürüyor.
Hawkinge göre kara deliğe sürüklenip olay ufkunu aşarak tekillik ortamına giren bir cisim, bir beyaz delikten çıkış yapıyor.
Temel olarak evrenin bir noktasından bir başka noktasına transfer gerçekleştirmiş oluyor. Ancak Stephen Hawking , beyaz deliklere ilişkin görüşlerini, kara deliklerde yaptığı kadar temellendiremedi.
Beyaz deliklerle ilgili fazla çılgın bir görüş ise büyük patlamanın ve evrenin genişlemesinin bir beyaz delikten ibaret olmasıdır.Bu görüşe göre başka bir evrendeki bir kara deliğin solucan delikleri aracılığıyla oluşturduğu beyaz delik, bizim evrenimizi oluşturur.
Aynı şekilde bizim evrenimizdeki kara delikler ise başka bir evreni oluşturmaktadır.
Tabi ki bunların hepsi bir zamanlar karadelikler için olduğu gibi matematiksel olasılıklar. Ama gerçek, yaşadığımız evrende hala bir tane bile beyaz delik göremedik.
2006'DA AK DELİK GÖRMÜŞ OLABILIRIZ
NASA’nın Spitzer kızılötesi uzay teleskopu 14 Haziran 2006’da, uzayda kısa süreli büyük bir ışık patlaması tespit etti.
Normalde bu patlamayı süpernovalarla,hipernovalarla,kuasarlar,nötron yıldızları,kara deliklerin ışığıyla açıklardık lakin bunlar dağıldı çünkü orada yıldız yoktu.Bu durumda en düşük ihtimal ciddiye alınıyor: Ak delikler.
Kara delikten girip parçalanan madde beyaz delikten aynı veya farklı bir evrene enerji olarak saçılabilir. Yani madde yok olmaz sadece faz değiştirir.
Einstein'ın Genel İzafiyet kuramına göre; Evrende her şey simetriktir. Kara Deliğin simetrisi de Beyaz deliktir.
Dolayısıyla aslında Kara Delik dipsiz bir kuyu değil, ucu Beyaz Delik şeklinde, emilen maddeyi enerji olarak püskürten bir deliktir.
Yani Kara Delik, Beyaz Deliğe bağlıdır. Beyaz Delik de Kara Deliğe bağlıdır. Kara Deliğin sonsuz çekme gücüyle emdiği materyal aynı Evrene veya başka Evrenlere, Beyaz Delik'ten madde ve enerji olarak fışkırmaktadır.
SOLUCAN DELİĞİ
Kara delikleri ve beyaz delikleri birbirine bağlayan Einstein-Rosen köprüsü ise solucan deliği olarak adlandırılır. Bir solucan deliği evrenin uzak diyarlarına kısa yollar oluşturan uzay-zaman içerisindeki teorik geçişlerdir.
Solucan deliği uzay zamanda iki noktayı birbirine bağlayan gizemli bir kapı görevini görür. Solucan delikleri 2 ağız ve 1 boğazdan oluşarak uzay-zamanda iki farklı nokta arasında köprü görevi görmektedir.
Eğer iki huniyi ters bir şekilde bağlarsak iki huninin arasında bir tünel oluşur. Buna da solucan deliği deriz. İsmi elma kurdundan gelir.
Bir elma kurdu düşünün. Bu kurt elmanın bir yanından tam karşı yanına gitmek için elmanın etrafını dolaşmak yerine, içini kemirerek kısa yoldan ilerler. İşte solucan deliğinin mantığı da budur. Dolambaçlı yollar yerine doğrudan ve kestirmeden hedefe ulaşmak…
Yani solucan deliği iki farklı evren arasında geçişi kolaylaştıran yoldur diyebiliriz.
İlk kez 1935 yılında Albert Einstein ve Nathan Rosen tarafından ortaya atılan bir teoridir. Ak delik ve kara deliği birbirine bağlayan köprü olması dışında farklı bir teoriyle de varlığından bahsedilmektedir.
Bir A4 kâğıdını uzay zemin olarak düşünürseniz A4 kâğıdının çapraz zıt köşeleri birbirine çok uzaktır. Fakat siz bu A4 kâğıdını katladığınızda yani uzay zemini büktüğünüzde bu iki nokta birbirine çok yaklaşır. Oraya bir delik açarsanız çift taraflı geçişi kolaylaştırmış yani solucan deliği oluşturmuş olursunuz.
Solucan delikleri bu güne kadar hiç görülmemelerine rağmen birçok bilimkurgu kitabının ve filminin konusu olmuşlardır. Özellikle zaman yolculuğu filmlerinin birçoğu solucan deliği teorileri üzerine kuruludur.
Eğer bir gün bu gizemli uzay alanlarını gözlemlersek bu evren hakkındaki tüm fikirlerimizi baştan yazmamız mı demek olacak? Öyleyse bu çok heyecanlı olmaz mıydı?
KAYNAKÇA;
https://gokbilimi.net/solucan-deligi-nedir/
https://sinirbilim.org/solucan-deligi-nedir/
https://evrimagaci.org/kara-delik-nedir-7748
https://www.fizikist.com/
https://bilimfili.com/isik-hizinda-plazma-bulutlari-sacan-kara-delik/
https://khosann.com/kara-deliklere-giris-1-10-adimda-kara-delige-dusen-astronota-ne-olur/
(Beyaz Delikler)
Felsefe bilgilerimizi yoklayalım. “Evrende her madde kendi içinde zıttını barındırır” görüşünü duymuşsunuzdur. İslam dini de, alemde her şeyin zıddıyla mevcut olduğunu açıkça ifade eder. “Her şeyden iki çift yarattık ki düşünüp anlayabilesiniz.” (Zariyat-49)
Ya da farklı derslerde “Hiçbir şey yoktan var olamaz ve vardan da yok olamaz. Sadece var olan enerji farklı bir enerjiye dönüşür.” veya “enerji korunumu” gibi şeyleri duymuşsunuzdur. İşte burada devreye evrende kaybolduğunu düşündüğümüz maddeler veya varlığı kanıtlanamayan olgular giriyor.
Evet her şeyin zıttı var ve bu durum kara delikler için de geçerli. Karadeliklerin zıddı ise ak delikler..
KARADELİKLER
Bildiğimiz üzere kara delik; kütlesi ve çekim kuvveti çok büyük olan bir yıldızın yakıtının bitmesi sonucu, bulunduğu uzay alanını büzüştürüp çökertmesiyle oluşan,ışık da dahil olmak üzere olay ufku (etki sınırı, maddenin artık kaçamadığı bölge) içerisindeki her şeyi içine çeken her şeyi yutan Uzay Bölgesidir.
Güneşimizden bile binlerce kat daha büyük olan yıldızların ölümüyle meydana geliyorlar. Yıldızların giderek sertleşen çekirdeği, kütle çekim kuvveti ve ışıma dengelerinin kırılmasına neden oluyor.
Bu kırılma anını ise süper nova olarak biliyoruz. Çökme sonucunda oluşan, ışıma yapmayan, saatte milyonlarca kilometre hızla dönen, çeperinin içinde nelerin döndüğünü hala bilmediğimiz tuhaf şeylere de kara delik diyoruz:
Peki ya kara deliklerin tam zıttı olan beyaz delikler? Hala onlardan birisini göremedik. Tıpkı kara deliklerde olduğu gibi varlıklarını teorik olarak, kağıt üzerinde kanıtlayabiliyoruz:
BEYAZ DELİKLER
Gerçekliği bilinmeyen ve matematiksel kuram olarak kalan beyaz delikler ise kara deliğin tam tersi etkiyle enerji olarak çıkmasıyla oluşan devasa parlak deliklerdir.
Bu noktada kara deliğin olay ufkundan kaçılamadığı gibi beyaz deliklere ise girmek mümkün değildir.
Kara delikten kaçamazsınız ama beyaz deliğe de giremezsiniz. Yani kara delik maddeleri yutarken beyaz delik onları geri tükürür. Beyaz delikler, inanılmaz derece parlaktır ve uzaya inanılmaz derecede radyasyon yayarlar.
Beyaz deliklerin kara deliklerin aksine kütle çekim kuvvetine değil, tam tersine bir itme kuvvetine sahip olduğu düşünülüyor.
Kara deliklere arttıkçe etkisi artan ve zamanın bile yavaşlamasına yol açan yer çekimi, beyaz delikler etrafında ters şekilde işliyor. Bir başka deyişle beyaz delikler çekmiyor itiyorlar. Yaklaştıkça itiş kuvvetlerinde de artış yaşanıyor.
Beyaz delikler kara deliklerin aksine isimlerini borçlu oldukları beyaz ışıklar saçıyorlar. Yani bir bakıma enerjiye sahipler, ışıma üretiyorlar. Bu da onların kara deliklerin aksine bir olay ufkuna sahip olmadıklarını ortaya koyuyor. Olay ufku, kara deliklerin dışında bulunan çepere verilen teorik bir isim ve ardında neler döndüğünü hala bilmiyoruz. Bu muazzam kütlenin içine giren cisimlerin başına nelerin geldiği net değil.
Hawking'in henüz kanıtlanamayan teorisine göre beyaz delikler, kara deliklerin çıkış noktası niteliğini taşıyorlar. Kendisine göre beyaz deliklerin sonsuz gücünün tek açıklaması bir şekilde kara deliklerle bağlantılı olmaları.
Bu da bizi bir başka teorik uzay oluşumuna, yani solucan deliklerine götürüyor.
Hawkinge göre kara deliğe sürüklenip olay ufkunu aşarak tekillik ortamına giren bir cisim, bir beyaz delikten çıkış yapıyor.
Temel olarak evrenin bir noktasından bir başka noktasına transfer gerçekleştirmiş oluyor. Ancak Stephen Hawking , beyaz deliklere ilişkin görüşlerini, kara deliklerde yaptığı kadar temellendiremedi.
Beyaz deliklerle ilgili fazla çılgın bir görüş ise büyük patlamanın ve evrenin genişlemesinin bir beyaz delikten ibaret olmasıdır.Bu görüşe göre başka bir evrendeki bir kara deliğin solucan delikleri aracılığıyla oluşturduğu beyaz delik, bizim evrenimizi oluşturur.
Aynı şekilde bizim evrenimizdeki kara delikler ise başka bir evreni oluşturmaktadır.
Tabi ki bunların hepsi bir zamanlar karadelikler için olduğu gibi matematiksel olasılıklar. Ama gerçek, yaşadığımız evrende hala bir tane bile beyaz delik göremedik.
2006'DA AK DELİK GÖRMÜŞ OLABILIRIZ
NASA’nın Spitzer kızılötesi uzay teleskopu 14 Haziran 2006’da, uzayda kısa süreli büyük bir ışık patlaması tespit etti.
Normalde bu patlamayı süpernovalarla,hipernovalarla,kuasarlar,nötron yıldızları,kara deliklerin ışığıyla açıklardık lakin bunlar dağıldı çünkü orada yıldız yoktu.Bu durumda en düşük ihtimal ciddiye alınıyor: Ak delikler.
Kara delikten girip parçalanan madde beyaz delikten aynı veya farklı bir evrene enerji olarak saçılabilir. Yani madde yok olmaz sadece faz değiştirir.
Einstein'ın Genel İzafiyet kuramına göre; Evrende her şey simetriktir. Kara Deliğin simetrisi de Beyaz deliktir.
Dolayısıyla aslında Kara Delik dipsiz bir kuyu değil, ucu Beyaz Delik şeklinde, emilen maddeyi enerji olarak püskürten bir deliktir.
Yani Kara Delik, Beyaz Deliğe bağlıdır. Beyaz Delik de Kara Deliğe bağlıdır. Kara Deliğin sonsuz çekme gücüyle emdiği materyal aynı Evrene veya başka Evrenlere, Beyaz Delik'ten madde ve enerji olarak fışkırmaktadır.
SOLUCAN DELİĞİ
Kara delikleri ve beyaz delikleri birbirine bağlayan Einstein-Rosen köprüsü ise solucan deliği olarak adlandırılır. Bir solucan deliği evrenin uzak diyarlarına kısa yollar oluşturan uzay-zaman içerisindeki teorik geçişlerdir.
Solucan deliği uzay zamanda iki noktayı birbirine bağlayan gizemli bir kapı görevini görür. Solucan delikleri 2 ağız ve 1 boğazdan oluşarak uzay-zamanda iki farklı nokta arasında köprü görevi görmektedir.
Eğer iki huniyi ters bir şekilde bağlarsak iki huninin arasında bir tünel oluşur. Buna da solucan deliği deriz. İsmi elma kurdundan gelir.
Bir elma kurdu düşünün. Bu kurt elmanın bir yanından tam karşı yanına gitmek için elmanın etrafını dolaşmak yerine, içini kemirerek kısa yoldan ilerler. İşte solucan deliğinin mantığı da budur. Dolambaçlı yollar yerine doğrudan ve kestirmeden hedefe ulaşmak…
Yani solucan deliği iki farklı evren arasında geçişi kolaylaştıran yoldur diyebiliriz.
İlk kez 1935 yılında Albert Einstein ve Nathan Rosen tarafından ortaya atılan bir teoridir. Ak delik ve kara deliği birbirine bağlayan köprü olması dışında farklı bir teoriyle de varlığından bahsedilmektedir.
Bir A4 kâğıdını uzay zemin olarak düşünürseniz A4 kâğıdının çapraz zıt köşeleri birbirine çok uzaktır. Fakat siz bu A4 kâğıdını katladığınızda yani uzay zemini büktüğünüzde bu iki nokta birbirine çok yaklaşır. Oraya bir delik açarsanız çift taraflı geçişi kolaylaştırmış yani solucan deliği oluşturmuş olursunuz.
Solucan delikleri bu güne kadar hiç görülmemelerine rağmen birçok bilimkurgu kitabının ve filminin konusu olmuşlardır. Özellikle zaman yolculuğu filmlerinin birçoğu solucan deliği teorileri üzerine kuruludur.
Eğer bir gün bu gizemli uzay alanlarını gözlemlersek bu evren hakkındaki tüm fikirlerimizi baştan yazmamız mı demek olacak? Öyleyse bu çok heyecanlı olmaz mıydı?
KAYNAKÇA;
https://gokbilimi.net/solucan-deligi-nedir/
https://sinirbilim.org/solucan-deligi-nedir/
https://evrimagaci.org/kara-delik-nedir-7748
https://www.fizikist.com/
https://bilimfili.com/isik-hizinda-plazma-bulutlari-sacan-kara-delik/
https://khosann.com/kara-deliklere-giris-1-10-adimda-kara-delige-dusen-astronota-ne-olur/
Yorumlar
Yorum Gönder